AKÖREN KÖYÜ WEB SİTESİ
HOŞ GELDİNİZ

Şekerin Zararları

Bu adamla tanışan şekeri bırakıyor
ROTAHABER / ÖZEL
Kemal Özer öyle ekran ekran dolaşan, her gün bir gazetede açıklamaları çıkan biri değil. Ama ilgili çevreler onun yazdıklarını ve söylediklerini büyük dikatle takip ediyor.
 
Gıda Güvenliği Hareketi’nin Genel Başkanlığını yürütüyor. Hareketin resmi internet sitesinde, varlık nedenlerini açıklarken, “sağlık ve gıda güvenliği sorunlarına karşı çözüm üretmek ve tüketiciyi bilinçlendirmek” olarak anlatıyor.
 
Ulusal ve uluslararası gıda güvenliği standartlarını geliştirmek için, araştırmalar yapıyor, bunları verilere döktükten sonra da kitap olarak yayınlıyor. Daha tanışmanızın ya da bir araya gelmenizin ilk dakikalarından itibaren bir şekilde konu gıda ürünlerine ve onlardaki zararlı maddelere geliyor.
 
Haricihaber.com internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Barış Tarımcıoğlu ile birlikte Rotahaber’i ziyaret ettiklerinde de farklı olmadı. Daha sohbetin ilk dakikalarından itibaren konu ayanı noktaya geldi. Barış Tarımcıoğlu, bu Kemal Özer’in anlattıklarını dinledikten sonra “şekere elveda” diyenlerden.
 
“İnsan vücudunun dışardan şeker almaya ihtiyacı yok” diye söze başlıyor. Alınan sebze ve meyvelerin hemen hepsinde belli oranlarda şeker bulunduğunu söylüyor. “Bırakın üzümü, elmayı ötekilerini, sarımsakta bile bir oranda şeker bulunuyor” diye sözlerini pekiştiriyor. Ardından da anlatmaya devam ediyor:
 
“Vücudumuzun ihtiyacı olan fruktoz. Oysa şeker denilen şey sakaroz içeriyor. Bu da vücut tarafından parçalanamadığı için bir şekilde depolanıyor. Bugün ülkemiz obezitede maalesef Avrupa’nın ilk sırasına yükseldi. Dünyada ise 5-6. sırada.
 
15 milyon insanımız diyabet hastası durumda. Bir o kadarı da gizli diyabet durumunda. Bu diyabetin maalesef tedavisi yok. Tedavisi yok. Bir taraftan şeker yüklemesi yapılıyor, bir taraftan tedavi yapımlıya çalışıyor.
 
İki ürün şeker ve beyaz ekmek aynı zamanda kanserojen. Şeker ve beyaz ekmekten kansere yakalandığınızda tedavisi yok gibi. Bunları günümüz bilim adamlarının büyük çoğunluğu bunları söylemez. Çünkü endüstrinin içinde hepsinin bir yerle bir şekilde teması bulunuyor.
 
KAHVERENGİ ŞEKER KANDIRMACASI
 
Şeker kutularının üzerinde “yüzde100 şeker pancarından üretilmiştir” yazar. Bu büyük bir legal kandırmaca. Evet, Türkiye’de şeker pancardan üretiliyor. Ama şekerin üretimi yüzde 100 pancardan değil. İçinde o kadar çok katkı maddeleri bulunuyor ki… Bildiğimiz kireç bunlardan birisi.
 
Şeker üretim aşamasında rafine ediliyor. Karbonik asitle ayrıştırdıktan sonra da içindeki besleyici değerlerin tamamından arınmış oluyor.
 
Bir de kahverengi şeker kandırmacası var ki sormayın. Rafine ettikten sonra kristalleşmesi sağlanıyor. Rafine edildikten sonra beyaz ya da kahverengi olması bir şey değiştirmez. Kimyasallarla beyazlatılması sağlanıyor. Bu hale getirilen beyaz şeker de E150 ya da karamelle de kahverengiye boyanıyor. Fiyatını da 3 kat artırıyor.
 
Şeker yasal uyuşturucu. Bu tabir bana ait değil. Bu ABD’de bağımsız araştırmalar yapan kişilere ait. Vücudumuzun şekere ihtiyacı yok. Dışardan alınan fruktoz, vücutta alkolden daha fazla bağımlık yapıyor. Bakın 21 günlük tam şeker diyeti yapın. Bir daha şekere yaklaşamazsınız.”
 
ROTAHABER / ÖZEL
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol